mamutistan mmm.mamutistan mizah melmeketi |
| | 2009 YUMURTALARI | |
| | Yazar | Mesaj |
---|
kaptan
Mesaj Sayısı : 33 Kayıt tarihi : 22/11/09
| Konu: 2009 YUMURTALARI Cuma Kas. 27, 2009 9:52 am | |
| Kanuni Sultan Süleyman, kızı Mihrimah Sultanı; zekî, hırslı, geleceği parlak bir devlet adamı olan Rüstem Paşa’ya vermek istiyormuş. Rüstem Paşa bu sırada Diyarbakır valisiymiş. Saraya damat olacağı duyulunca hakkında bir sürü dedikodu üretilmiş. Bunların en önemlisi, Rüstem Paşa’da cüzzam hastalığı bulunduğu iddiasıymış. Kanuni, sarayın hekimbaşını çağırarak cüzzam hastalığının en çok tanınan belirtisinin ne oldugunu sormuş. Hekimbaşı, cüzzamlı bir kimsede bit barınamayacağını söylemiş. Bunun üzerine Diyarbakır’a adamlar gönderilmiş. Bunlar gizlice Rüstem Paşa’nın çamaşırlarını kontrol etmişler ve bu sırada bir bite rastlamışlar. Böylece Rüstem Paşa’nın cüzzamlı olmadığı anlaşılmış. Bu olay üzerine devrin bir şaîri su iki dizeyi yazmış: “Olacak bir kimsenin bahtı kavı, talihi yâr Kehlesi’ dahi mahallinde onun işe yarar.” (Bir kimsenin bahtı açık, sansı da yaver olursa, onun biti bile yerinde, zamanında işe yarar, yükselmesine yardım eder.)Kehle: Bit. | |
| | | kaptan
Mesaj Sayısı : 33 Kayıt tarihi : 22/11/09
| | | | kaptan
Mesaj Sayısı : 33 Kayıt tarihi : 22/11/09
| | | | kaptan
Mesaj Sayısı : 33 Kayıt tarihi : 22/11/09
| | | | kaptan
Mesaj Sayısı : 33 Kayıt tarihi : 22/11/09
| Konu: Geri: 2009 YUMURTALARI Ptsi Kas. 30, 2009 7:43 am | |
| Babasinin Dursun'a Mektubu Uy sevgili usagum Dursun Allah´in selami üstine olsin... Mektubu çok yavas yazayrum, çünkim bilirum, çabuk okuyamazsun ! Benden yana sual edersen, Allahuma pin sükür iyiyüm, yeni pir is puldum. Emrimde yüze yakin adam var, hepsi de sessüz sedasuz, kendi hallerinde. Ne is puldugumu soraysan söyleyecegum patlama, mezarluk pekçisi oldum. Bacin Emine bir usak doguracak, daha erkek midur, kiz midur, pelli degül. Haçan o yüzden saga dayi mi oldin, teyze mi oldin söyleyemeyrum. Temel emicen de tükan açti, o da otuza aldigini yirmipese verir, sürümden kazaniyormus öyle dedi. Bizim köye findukçularin Temel´i muhtar sectuk, akillu usak da! Geçen gün hepimizi zelzeleye karsi asi etturdu. Temel akilludur, hem de durusttur.. Geçenlerde bir taksinin soforu köye varmis, muhtari arayu, meger yolda pir tavuk ezmus sahibini soraymus. Muhtar Temel tavuga pakmis, ha pu bizden degildur, pizum köyde yassu tavuk yoktur, demis. Senin küçügün Memet cok akilli bir usak çikti. Geçen gün tepeye varmis, elinde bir ip sallayup duriy. Anan, “Uy usagum ne edeysun orada ?” demis. O da hava turumuna bakayrum demis. Çektum oni aksam karsuma, anlat pakayum su hava turumu isinu dedim. Anlatti, meger ip sallanunca havanin rüzgarli olduguni, ip islaninca da yagmur yagdiguni anlaymis. Çok akilli usak vesselam. Sen o yasta böyle akilli degildun! Yaa iste boyle usagum.. Memleçetten saga pol pol havadis.. Yeni havadis olursa yine yazarum.. Baki Hudaya emanet ol. Baban
Not: Mektupa para koyacaktum, ama geç aklima celdi, zarfi kapatmisum ! | |
| | | kaptan
Mesaj Sayısı : 33 Kayıt tarihi : 22/11/09
| | | | kaptan
Mesaj Sayısı : 33 Kayıt tarihi : 22/11/09
| | | | kaptan
Mesaj Sayısı : 33 Kayıt tarihi : 22/11/09
| Konu: Geri: 2009 YUMURTALARI C.tesi Ara. 05, 2009 9:28 am | |
| SOBADAKİ HİKMET Fizikçi, matematikçi, kimyacı, jeolog ve antropologdan oluşan bir heyet bir araştırma için arazide bulunmaktadır. Birden yağmur bastırır. Hemen yakındaki bir arazi evine sığınırlar. Ev sahibi bunlara bir şeyler ikram etmek için biraz ayrılır. Hepsinin dikkati soba üzerinde toplanır. Soba yerden 1 m. kadar yukarda, altındaki dizili taşların üzerindedir. Sobanın niçin böyle kurulmuş olabileceğine dair bir tartışma başlar. Kimyacı, "adam sobayı yükselterek aktivasyon enerjisini düşürmüş, böylece daha kolay yakmayı amaçlamış"; fizikçi, "adam sobayı yükselterek konveksiyon yoluyla odanın daha kısa sürede ısınmasını sağlamak istemiş"; jeolog, "burası tektonik hareketlilik bölgesi olduğundan herhangi bir deprem anında sobanin taşların üzerine yıkılmasını sağlayarak yangin olasılığını azaltmayı amaçlamış"; matematikçi, "sobayı odanın geometrik merkezine kurmuş, böylece de odanın düzgün bir şekilde ısınmasını sağlamış"; antropolog, "adam ilkel topluluklarda görülen ateşe tapmanın daha hafif biçimi olan ateşe saygı nedeniyle sobayı yukarıya kurmuş". Bu sırada ev sahibi içeri girer ve ona sobanın yukarda olmasının nedenini sorarlar., Adam cevap verir: - "Boru yetmedi." | |
| | | kaptan
Mesaj Sayısı : 33 Kayıt tarihi : 22/11/09
| Konu: Geri: 2009 YUMURTALARI Perş. Ara. 10, 2009 11:48 am | |
| SEYAHAT EDEN KÜLLER
Arkadaşlarınızın çığlık atmasını istiyorsanız bu numarayı mutlaka öğrenin. Bu numaranın en zevkli yanı, oyun başlamadan önce gerçekleştirilen "kirli işler"dir. Tüm yapmanız gereken, oyunun sunuluşuna konsantre olmanızdır. Dahası sihir, izleyicinin avuçlarında gerçekleşir. İnsanı kendi ellerinde oluşan gizemli bir olay kadar şaşırtan bir başka şey yoktur. Yüzlerce kez uygulasanız da karşılaşacağınız reaksiyonun size sunacağı keyif azalmayacaktır.
ETKİ: İzleyicinin sol avuç içine bir tutam kül konur. Her iki avucunu kapaması ve el iç kısımlarının yere bakması sağlanır. Bir kaç sihirli el hareketlerinden sonra izleyicinin avuçlarını açması istenir. Küllerin bir avuçtan diğerine de bulaştığı görülür...
GEREÇLER: Kül dolu kül tablası..Sigara külleri "taze" olmalıdır. En fazla 1 saatlik. Taze küller deriye daha iyi yapışır.
YÖNTEM: En iyi hazırlık anı, oyuna başlamadan hemen önceki andır. En iyi mekan, kül tablasının bulunduğu bir masada ya da bir barda oturarak oyunu gerçekleştirmektir. İlgisiz bir tavırla kül tablasını bir noktadan diğerine doğru hareket ettirin. Bunu yaparken orta parmağınızla küllere dokunarak bir parça külün orta parmak ucuna yapışmasını sağlayın. Bunu başardıktan hemen sonra oyuna başlamayın, bir beş dakika kadar bekleyin. Parmağınızla hiç bir yere dokunmayın. Ayrıca elinizi sakın masa üzerine götürmeyin, kül parçacıkları masa üzerine dökülebilir ve oyunu berbat edebilir. Örneğin, bileğiniz masa kenarında eliniz boşluğa bakar durumda olsun. Ellerinizin ve parmaklarınızın gayet doğal görünmesine dikkat edin. Hazır olduğunuzda oyunu yapacağınız kişiye "Ellerini böyle tut" derken, kollarınızı bel seviyesinde getirin. Avuçlarınız yere bakarken, rahat ve gevşek olsun. Parmaklarınız izleyiciniz doğrultusunda olacaktır. Bu noktada ellerin gevşek olması gerekir, aksi halde parmak uçlarınızdaki küllerin görülme tehlikesi vardır. İzleyici hareketlerinizi takip edip uygularken ellerini tutun ve hemen izleyicinin sağ ve sol ellerini düzeltiyormuş gibi yapıp bir kaç santim yukarı kaldırın. Baş parmaklarınız izleyicinin elinin üstündeyken, diğer parmaklarınız yumuşak bir şekilde avuç içlerini bastırsın. Böylelikle sağ orta parmak uçlarındaki küller izleyicinin sol avucu içine geçecektir. Sag parmaklarınız ve sol parmaklarınız aynı anda avuç içlerine aynı anda dokunduğu için izleyici tarafından masum bir "ellerini düzelt" hareketi olarak algılanacaktır. Bu arada "öyle değil, böyle.." demeyi de unutmayın. Oyunun bu kısmını yakın bir arkadaşınızla sürekli olarak deneyin. "Ellerini böyle tut" ile başlayıp, "öyle değil, böyle.." hareketi beş saniye içinde gerçekleştirilmelidir. Hayret verici bir şekilde hile tamamlanmıştır. Geri kalanı rol kesme ve sunuş kalitesine kalmıştır. İzleyici hilenin başladığından habersizdir. (Haksızlık değil mi?). İzleyiciye "Şimdi ellerini sıkmadan yumruk haline getir" derken, her iki elinizi yavaşça kapayın. Yumruğun sıkı olmaması gerekir aksi halde izleyicinin avucundaki külleri parmaklarına sıvanacaktır. Parmakların avuç içine değmemesine dikkat edin. İzleyici sizin hareketlerinizi taklit ettiğinden dikkatinizi ellerinize yoğunlaştırın o da ellerinize konsantre olsun. İzleyici sizi taklit ettikten sonra sağ orta parmağınızla kül tablasından bir parça kül alın ve sorun "seç bakalım sağ mı sol mu?". Yanıt "sağ" olursa "Tamam, o halde sağ elini çevir ve avucunu aç" deyin. Yanıt "sol" olursa "Tamam, o halde sol elini kapalı tutarak sağ elini çevir ve avucunu aç" deyin. Gördüğünüz gibi masum izleyicinin hiç bir şansı yok. Mutlaka sağ avucunu açması sağlanacak. Sağ avuca biraz önce aldığınız külleri sürün. Bir mendil alın ve ellerinizi silin. Böylelikle izleyici ellerinizin temiz olduğuna ikna olsun. Bu noktadan sonra oyunun sonuna kadar hiç bir şekilde izleyiciye dokunmayın. "Avucunu kapa ve ters çevir" dedikten ve bir kaç sihirli hareket ve sihirli sözden sonra "sağ avucunu aç" deyin. Evet "sağ" avucunu. Burada "sihirbazın başı dertte" espirisini uygulayacağız. Avuç açıldığında küller görünecektir. Bu noktada biraz bozulmuş numarası yapabilirsiniz. Sihirli sözlerin eksik kaldığı bahanesiyle sağ avucu tekrar kapattırın, yeni sözleri söyledikten sonra önce sağ sonra sol avucun açılmasını söyleyin. İzleyici sol avucunda külleri gördüğünde çığlığı basacaktır. | |
| | | kaptan
Mesaj Sayısı : 33 Kayıt tarihi : 22/11/09
| | | | Admin Admin
Zodyak : Mesaj Sayısı : 87 Doğum tarihi : 29/08/54 Kayıt tarihi : 20/11/09 Yaş : 69 Şehir : istanbul
| Konu: yumurta Cuma Ara. 11, 2009 1:55 pm | |
| Görüntüyü bozmamak için araya gimek istemedim ama son fıkra çok anlamlı ve komik. Durmak yok yola devam | |
| | | kaptan
Mesaj Sayısı : 33 Kayıt tarihi : 22/11/09
| | | | kaptan
Mesaj Sayısı : 33 Kayıt tarihi : 22/11/09
| | | | kaptan
Mesaj Sayısı : 33 Kayıt tarihi : 22/11/09
| | | | kaptan
Mesaj Sayısı : 33 Kayıt tarihi : 22/11/09
| | | | necipalb48
Zodyak : Mesaj Sayısı : 2 Doğum tarihi : 02/07/25 Kayıt tarihi : 27/11/09 Yaş : 98 Şehir : Balıkesir-Edremit-Akçay
| Konu: Geri: 2009 YUMURTALARI Ptsi Ara. 28, 2009 11:15 am | |
| İŞ GÖRÜŞMESİ
Adam, korkunç bir kazada kulaklarının ikisini birden kaybetmiştir. Bu alışılmadık durum onu oldukça hassas ve alıngan bir kişi yapmıştır. Kaza sonucu sigorta şirketinden aldığı rekor tazminat acısını oldukça hafifletmiş ve ona her zaman hayalini kurduğu işini kurma olanağı vermiştir. Gelişmekte olan küçük bir bilgisayar şirketini satın alır. Ancak hiç yöneticilik deneyimi olmadığını görür ve birini işe almaya karar verir. Üç tane aday seçer ve her biriyle tek tek görüşür. ilk aday oldukça iyidir ve adam onu sevmeye başlar. Derken adama sorar,
- Bende alışılmadık bir şey görüyor musun?
Adam yanıtlar, - Eğer onu kastediyorsanı z, kulaklarınız yok. Adam üzülmüştür, derhal adayı odadan kovar.
ikinci aday, birinciden de iyidir. Konuşmanın devamında adam aynı soruyu ona da sorar,
- Bende alışılmadık bir durum görüyor musun? - Evet. Kulaklarınız yok!
Adam üzgün ve kızgın, onu da dışarı atar. Derken sıra üçüncü adaya gelir.
Üçüncü bizim Temel. . . Tümünden de iyidir. Bütün sorulara mükemmel yanıtlar verir. Adam
heyecanla sorar, - Bende, alışılmadık bir durum görüyor musun?
Temel, - Evet, kontakt lens kullanıyorsunuz.
- Adam iyice heyecanlanmıştır,
- Çok iyi! Bu senin zeki biri olduğunu gösterir, nasıl anladın?
- Ula çok basit, kulakların olsaydı gözlük takardın! | |
| | | Admin Admin
Zodyak : Mesaj Sayısı : 87 Doğum tarihi : 29/08/54 Kayıt tarihi : 20/11/09 Yaş : 69 Şehir : istanbul
| Konu: fıkra Ptsi Ara. 28, 2009 3:49 pm | |
| Çok güzel, baba. Daha önce duymamıştım. Teşekkür ederim. | |
| | | | 2009 YUMURTALARI | |
|
| Bu forumun müsaadesi var: | Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
| |
| |
| |
|